Göğüs ucu problemlerinin birçok farklı sebebi olabilir. Göğüs ucundan akıntı, çekilmiş ya da çukurlaşmış göğüs ucu, areolada yumru belirtisi ve göğüs ucunda pullanma bu problemlerin başlıca belirtileridir. Göğüs ucu değişikliklerine dikkat çekmek her zaman çok önemlidir. Çoğunlukla belirtiler iyi huylu olsa da, kanser belirtisi de olabilir. Göğüs ucu kanseri nadir bir ihtimal olmakla birlikte, süt kanallarınızdan birinde küçük, selim bir tümör gelişebilir. Eğer ergenlikten beri içe çökük ya da çekilmiş göğüs ucu varsa, bu normal bir durumdur. Ancak yaşamınızın daha ileri evresinde normal bir göğüs ucu içe çökerse, bu bir kanser belirtisi olarak değerlendirilebilir. Areoladaki yumrular genellikle yağ bezlerinin tıkanması sonucu gelişen kistlerdir. Eğer bir enfeksiyon meydana gelirse, kist çıbana dönüşebilir. Göğüs ucunun pullanması genellikle selim değişikliklere bağlıdır. Ancak bu durum geçmez ve ısrarla devam ederse, altta yatan bir kanser ihtimalini ortadan kaldırmak için biyopsi yapılması gerekebilir.

Çökük göğüs ucu, genellikle göğüs ucunun içe doğru olmasıyla ortaya çıkan tıbbi bir durumdur. Bu durum genellikle doğumsal değil, gelişimsel bir belirtidir. Genç kızların göğüslerinin gelişim sürecinde, göğüs ucu ile meme dokusu arasındaki süt kanalları ve bağ dokularının gelişimi esnasında göğüs ucunun içeriye doğru dönmesiyle ortaya çıkar. Özellikle meme kanseri gibi durumlarda da göğüs ucu çöküklüğü karşılaşılabilir. Eğer uzun süreden beri, yani kişinin gelişim sürecinden bu yana var olan bir problemse, bu durum gelişimsel bir sorundur. Ancak son birkaç ay içerisinde ortaya çıkmış bir belirtiyse, başka nedenlerin araştırılması gerekebilir.

Çökük göğüs ucu tedavisinde ilk olarak emzirme önerilebilir. Bunun için farklı süt sağma pompaları kullanılabilir. Çökük göğüs ucu, birçok bebek doğduktan sonra annesini emdiği dönemde kendiliğinden toparlanabilir. Göğüs uçlarının dışarı çıkarılmasında yapılan ameliyat, göğüs ucunu aşağıya ve içeriye doğru çeken fibrotik bağlar ve kısa kalmış süt kanallarının serbestleştirilmesi ile gerçekleştirilir. Bu bağlar serbestleştirildiğinde, adeta göğüs ucunu içeriye doğru çeken lifler kesilmiş gibi göğüs ucu dışarıya çıkar. Küçük bir noktada birçok süt kanalı bulunduğundan, bu cerrahi işlem esnasında süt kanallarının hasarlanma ihtimali vardır.

Göğüs ucu asimetrisi, sadece göğüs ucu değil, aynı zamanda göğüs ucunun çevresindeki kahverengi deri alanının (areola) da değerlendirilmesini gerektirir. Göğüs ucunun izole olarak birbirinden farklı asimetrileri daha az görülür. Ancak göğüs ucu çevresindeki kahverengi deri dokusuyla beraber olan asimetriler daha sık gözlemlenir. En yaygın olarak gözlenen asimetri, bir göğüs ucu areola kompleksinin çok daha büyük olmasıdır. Genellikle göğüs asimetrisiyle beraber olsa da, nadir olarak izole göğüs ucu asimetrileri de görülebilir. Bunları birbirine benzetmek ve birebir simetri sağlamak çoğu zaman imkansız olmasa da, oldukça zordur.

Cerrahi işlem olarak yapılan operasyon genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Normal göğüsün kahverengi bölge çapı ölçülür ve diğer göğüsün kahverengi bölge çapı, o çapta bir daire olarak işaretlendikten sonra lokal anestezi altında fazla olan deri kısmı kesilerek alınır ve özel bir dikiş uygulanarak çevresi dikiş yapılarak kapatılır.